DOLAR
32,4582
EURO
34,9028
ALTIN
2.437,03
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Batman
Az Bulutlu
30°C
Batman
30°C
Az Bulutlu
Salı Hafif Yağmurlu
24°C
Çarşamba Yağmurlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
21°C
Cuma Az Bulutlu
22°C

MARDİN’DE YENİ MODEL SİYASET VE DEĞİŞEN DENGELER

Vali Mustafa Yaman’ın akıllara durgunluk veren yolsuzluk iddiaları halen daha gündemdeki yerini ve şehirde yarattığı hasar dururken, Bakan Danışmanlığına atanan kızı ise resmen aileye bir ödül oldu. Her ne kadar suç bireysel olsa da toplum vicdanını yaralayan bir takım hususlarda suç’un bireysellik yönü ortadan kalkıyor.

MARDİN’DE YENİ MODEL SİYASET VE DEĞİŞEN DENGELER
REKLAM ALANI
25.10.2023 08:44
102
A+
A-

Vali Mustafa Yaman dönemi aslında hakkında kitap yazılacak kadar ilginç ve bir o kadar da iğrençti. Devlet mekanizmasının hasar görmesine neden olan ve çiftlik bank modeli yürütülen Valilik ve Kayyumluk sürecinde Maalesef Mardin ağır ve kalıcı hasarlar görmüştür.

Birden bire türeyen yeni yetme ve ticari geçmişi olmayan iş adamları, Müteahhitler ve Mardin dışı kadrolaşma hareketleri ile Mardin Ankara hattının ticari kanalının da oluştuğu iddialar arasında. Üstelik bu iddiaların perde arkasında üst siyaset’ten önemli isimlerin de olduğu halen konuşuluyor.

Bir çok insan Mustafa Yaman talimatıyla yaptıkları iş ve işlemlerden ötürü cezaevine girdi ve bazılarının ise yargılanması devam ediyor. Ama Mustafa Yaman’a ne hikmetse dokunan olmadı ve olmuyor. Bu da yetmezmiş gibi kızının Bakan Danışmanlığına getirilmesi gerçek bir Türkiye trajedisi olarak hafıza kayıtlarına geçmiştir.

Dönemin içinde ise hafızalara kazınan ve daha konuşulmamış bir çok mesele rafta beklemekte. Nihat Eri’nin istifa nedeni, 15 Temmuz süreci , bir takım önemli siyasetçi ve kanaat önderlerinin Mustafa Yaman ilişkilerinin perde arkası halen daha kimse tarafından dillendirilmedi.

GELELİM VALİ MAHMUT DEMİRTAŞ’A

Mustafa Yaman sadece Mardin’de hoş olmayan icraatlara imza atmakla kalmadı, şehrin manevi dokusunu bozmaya neden olduğu sosyal ilişkileriyle de ağır tahribatlarda bulundu. Ayakların baş, başların ayak olma mimarlığını da yaptı diyebiliriz. Böylesi bir enkaz üzerine ise Vali Mahmut Demirtaş Mardin Valiliğine getirildi. Ortalık panayır çarşısı idi. Resmiyet’te 2 ama gerçekte 22 Milletvekili vardı. Gelmiş geçmiş ve hayatta bulunan tüm vekiller aktif vekil gibi davranmaya başlamış, partide ağır kutuplaşmalı sorunlar birikmiş, siyaset savaşı had safhaya çıkmış, Belediye çalışmaları kişisel çalışmalar haline dönmüş, herkes Erdoğan’cı, herkes ağa paşa olmuş bir şehirde Vali Demirtaş kolları sıvadı.

Demirtaş yönetiminin gerçek ve iyileştirici yönleri ise daha önümüzdeki dönemlerde anlaşılacak. Bugün temiz siyaset arenasına giriş yapıldı diyebiliriz ve bunun en büyük aktörü Vali Demirtaş’tır. Kimsenin inkar edemeyeceği gerçeklerden biriside son genel seçimlerde Mardin Meclise 2 vekil gönderdiyse bunun en büyük sebebi Vali Demirtaş’tır.

Çok sağlam ve cesur adımlarla yürüttüğü strateji sayesinde oluşturduğu kemik kadroda Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Murat Süzen’in tarih yazılacak performansı ve başarısı ve İl Başkanı Faruk Kılıç’ın omuz omuza yürüyüşü bu günkü Mardin’in siyaset egomanyasından kurtulup gerçek bir Devletçilik ve Erdoğan çizgisinde yürümeye başlamasına neden olmuştur. Bu nedenle Mardin tarihi Vali Demirtaş’ı unutmayacaktır.

Şehir dokusuyla alakalı profesyonel bir istihbarat kullandı Vali Demirtaş. Kimse onu satın alamadı ve tuzağa düşüremedi. Taviz vermeden, korkmadan Devlet şerefini ve Erdoğan sadakatini en net tablolarla sergiledi. Ağa paşa, kanaat önderi ya da aşiret safsatasına boyun eğmedi. Vakıf ve Derneklerin ideolojik çember tuzaklarına da düşmedi. Ankara’da sağlam bir etkinliği ve Cumhurbaşkanı tarafından da tanınırlılığı ve güvenirliliği net bir isimdi. Mardin’de bir çok yolsuzluğun savaşını verdi ve bu savaşı verirken arkadan vurmadı. Devlet olmanın gücünü gösterdi.

Çirkin siyaset, kumpas çarşısı ve yıldırma politikaları çemberi içerisinde zafer kazanmak demek, halka ve devlete zafer kazandırmaktı. Vali Demirtaş bu zaferi kazandı ve kazandırdı.

Vali Demirtaş Mardin’de elbette tüm sorunları çözmedi ama sorunlara sebep olan temel dinamikleri yerle bir etti. Ezberleri bozdu. Şeffaf yönetim politikasıyla olası tüm şaibelerin önüne geçti, herkesi kabul etti ve herkesi dinledi. Vatan yararına gelen her teklifin de yanında oldu.

Liyakatın yerle bir olduğu şehirde maalesef hem bir çok müdürlüğün görevini, hem de şehir vizyonunun ivme kazanmasına dair önemli adımlar attı. Evet belki Mardin güller bahçesine ve cennet sarayına dönüşmedi ama ardında öyle bir şehir bıraktı ki güller bahçesine ve cennet sarayına müsait zeminlerin oluşabileceği bir Mardin bıraktı.

İnandığı adamın arkasında adam gibi durdu. Sonuna kadar inandığı kişilerin savaşını verdi, dedikodulara ve nifaklara kulak tıkadı, itibarsızlaştırma hareketlerine pirim vermedi. İnandığı kişilerle yürüdü ve bugünkü zemini değişen Mardin’in doğmasına sebep oldu.

Peki şimdi ne olacak ?

DEMİRTAŞ GİTTİ AKKOYUN GELDİ ?

Mardin’i sıradan bir şehir kapsamında görmek büyük bir yanılgı olur. Mardin kendine has dokusuyla vitrinde başka ama gerçekte bambaşka eller ile yönetildiği aşikardır. Tarih ve Kültür şehri açısından stratejik bir öneme sahip olmasına rağmen bu unsurları Turizme entegre ederek kullanmak yerine çok başka şebeke ağlarının siyasi çarklar içerisinde faaliyet gösterme çabaları şehri girdap içinde bırakmaya yetmiştir. Vali Demirtaşbüyük oyunlara çomak soktu ve bir şehrin kaderini değiştirecek operasyonları büyük bir cesaretle gerçekleştirdi.

Aslında Allah onu muhafaza etti ve karşımıza bir Recep Yazıcıoğlu vakası daha çıkmadan selametle görevini Vali Tuncay Akkoyun’a devretti.

Vali Akkoyun göreve gelir gelmez şehirde yaratmaya çalıştığı sempatik enerji halen daha güncelliğini koruyor. Yoğun sosyal ilişkiler kurarak dokuyu tanıma ve kendi stratejisini kurma çabaları net bir şekilde görülüyor. Ancak Mardin’i yönetmek bir takım işidir. Akkoyun hangi takımla yönetecek ve zor bela temizlenmiş kirli çarkların bir kez daha kirlenmemesi için nasıl bir politika sergileyeceğini hep beraber göreceğiz.

Siyaset arenasında feodal yapının çökmesine sebep olan Vali Demirtaş’ın temizlediği alanın temiz kalabilmesi için Vali Akkoyun’un göstereceği performans hayati önem taşımaktadır. Vali Akkoyun’un genç enerjisi, entelektüel duruşu ve hırslı göstergeleri elbette umut taşımaya sebep oluyor. Ama Hem Vali, Hem de Kayyum olmak inanılmaz bir ağır yüktür. Bir yerde devlet şerefinin duruşunu korumak, diğer yandan ise ideolojik tuzakların çökertilmesinde en büyük etken olan Büyükşehir Belediyesiini yönetmek çok kolay bir iş değildir. Her Vali elbette endi kemik kadrosu ile hareket ederek başarıya ulaşır ancak umarım Vali Akkoyun tarafından Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliğine atanan bürokratımız Fatih bey İnşallah Efsane isim olmuş Murat Süzen’in izlediği güçlü politika ile yönetimi sürdürür. Aksi halde Vali Akkoyun devasa yüklerin altında ter dökmeye devam eder.

ŞEHRİN ALTIN DÖNEMİ FARUK KILIÇ LİDERLİĞİNDE SÜRÜYOR

14-28 Mayıs seçimlerinde Ak Parti Milletvekili olarak 2 isim meclise girmeyi başardı. Faruk Kılıç ve Muhammed Adak. Faruk Kılıç’ın siyasi arenadaki geçmişi, İl Başkanlığındaki inanılmaz zorlu ve kumpaslar ile dolu savaşını sanırım herkes yeterince biliyor. Ancak Vekil olduğu gün itibariyle geliştirdiği politikası ile Mardin’deki tüm siyasi dengeleri yerle bir ederek, şehrin kendi hakimiyetinde siyaset yürüteceğinin en net mesajlarını vermeye başladı. Kızacak çok insan var ama söylemeden geçemeyeceğim bir konu daha var. Aynı performansı acilen Muhammed Adak’tan bekleyen bir Mardin var.

GELELİM İL BAŞKANI VAHAP ALMA’YA

Şehre yüzük gibi oturan bir siyasetçidir Vahap Alma. Alışılagelmiş kibir sultanlığı ve muammalı yönetimlerden sonra Mardin siyaset tarihine ahlak sembolü olabilecek bir isim İl Başkanı oldu. Kirli ve kumpasçı bir siyaset yapısı içerisinde gösterdiği performans ve parti duruşu ile Erdoğan vizyonunun Mardin’de yeniiden şekil kazanmasına sebep olan bir isimdir Vahap Alma. Oluşturduğu yeni yönetimle şehir dengesine uygun isimleri belirlemesi ile Partinin yerel seçimlere umut ve güç dolu bir hareket modelini yeniden şehre enjekte etmeyi başardı.

ESENGÜL AYDIN SANCAR DÖNEMİ

Uzun zamandan beri Kadın kolları il başkanı olarak görev yapan Esengül Aydın Sancar’ın böylesine zor bir arenada ekibiyle birlikte gösterdiği performans ve başarıları ayakta alkışlamamak büyük bir vefasızlık olur. Oluşturduğu ve geliştirmeye devam ettiği kadın kadrosu ile Mardin’de şova çıkmadan zafer ve başarı kazanan ender isimlerden birisidir Esengül Başkan. Ak Kadın grubunun lideri olarak önümüzdeki yerel seçimlerin en etkili aktörlerinden biri olarak şehrin siyasi huzura ve zafere ulaşmasındaki önemli bir isimdir.

BÜROKRATİK YAPI VE MARDİN

Şehir bürokrasisinin çok başarılı olduğu söylenemez ve bunun en önemli nedeni geçmiş siyasi aktörlerin liyakat yerine kişisel ilişki ve çıkarlar doğrultusunda hareket ederek çökerttikleri bir yapı karşımıza çıkmaktadır. Ancak şehrin kalkınmasına önemli destekler veren beyinler ve güçlü bürokrasi uzmanları da vardır. Bunun en net göstergelerini yannsıtan Eski Ömerli Belediye Başkanı, Mimarlar Odası Başkanı ve DİKA Genel Sekreterliğini yapmış olan Yılmaz Altındağ şu an Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü olarak görev yapmaktadır. Bir diğer isim ise İl Sağlık Müdürü Saffet Yavuz’dur. Mardin’de en zorlu alanlardan biri olan Sağlık alanında son derece başarı ve yönetim gücü yüksek bir politika sürdürmektedir. İş Kur Müdürü Mahmut Batur gibi azim ve vizyon taşıyan bürokratlarımız elbette vardır ama yeterli mi ??? Mesela Mardin Turizm alanında ciddi bir beslenme bürokrasisine ihtiyacı vardır desek sanırım kimseyi kırmış olmayız.

SON MİHENK TAŞI İSE MARDİN İŞ DÜNYASIDIR.

Yeni Dünya düzenine uygun vizyon taşıyanlar ile Dede’den Baba’dan kalma geleneksel yapıyı ve içine biraz da feodal ego’yu sürdürerek yönetilen 2 unusurlu iş dünyası modeli vardır Mardin’de. Artık pirim yapan ve karşılık bulan düzenek vizyon ve atılımcı model’de olan yapıdır. Bir çok kıymetli ve muamma olmayan isim vardır Mardin’de. Bunların en başında Emine Kardeş, Ahmet Azun, Rıdvan Aşar gibi cesur yatırımcıları ve sanayicileri sayabiliriz. Şehrin iş dünyası idaresininde artık yeni vizyon taşıyıcıları ile şaha kalkma dönemi nihayet başladı ve bu vizyon devam edecek.

SONUÇ …

Yukarıdaki saydığım unsurlar ile Mardin’in kalkınma hamlesinde başarıya ulaşmaması için tek bir neden bile yok aslında. Sadece bu yapıların samimi bir kollektif çember içerisinde hareket etmeleri gerekmektedir. Bunu sağlamayı başardığınızda ise ;

  1. Mardin kalkınma hamlesi asrın ve yeni yüzyılın altın dönemini yaşamaya başlar.
  2. Önümüzdeki yerel seçim de Büyükşehir Belediyesi çok rahat alınır.
  3. Turizm ve üretim alanında Mardin uluslararası arenada haklı yerini alır.

CUMHURİYETİMİZİN 100.CÜ YILI KUTLU OLSUN

DÜNYA BARIŞI İÇİN SAVAŞIMIZ DAİM OLSUN

TÜRK BAYRAĞI İLELEBET DAİM VE BAKİ OLSUN

YAŞASIN CUMHURİYET

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

 

Murat Çuhadar

Türkiye’nin Yaşam Koçu

 

 

 

 

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.