enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
42,1127
EURO
48,3771
ALTIN
5.377,81
BIST
10.927,15
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
18°C
İstanbul
18°C
Hafif Yağmurlu
Perşembe Çok Bulutlu
19°C
Cuma Az Bulutlu
20°C
Cumartesi Az Bulutlu
20°C
Pazar Az Bulutlu
20°C

RAMANLI’DAN ‘MAFYA VE ÇETELEŞME’ UYARISI: ADALET DUYGUSU VE DEVLETE GÜVEN SARSILIYOR!

Milletvekili Serkan Ramanlı, son dönemde kamuoyuna yansıyan yolsuzluk, rüşvet ve çeteleşme olaylarının toplumun adalet duygusunu ve devlete olan güveni sarstığını ifade etti.

RAMANLI’DAN ‘MAFYA VE ÇETELEŞME’ UYARISI: ADALET DUYGUSU VE DEVLETE GÜVEN SARSILIYOR!
05.11.2025 09:22
8
A+
A-

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündeme dair değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, son dönemde artan yolsuzluk, rüşvet ve çeteleşme olaylarının adalete ve devlete olan güveni sarstığına değindi. Ramanlı, “Kararlı adımlarla bu çürümeye “dur” denilmelidir.” ifadelerini kullandı.

“MEVCUT MEVZUAT VE UYGULAMALAR YOZLAŞMAYI ÖNLEMEKTE YETERSİZ”

Son dönemde kamuoyuna yansıyan yolsuzluk, rüşvet, menfaat ilişkileri ve çeteleşme olayları, toplumun adalet duygusunu ve devlete olan güveni derinden sarsmaktadır.” ifadelerini kullanan Ramanlı, “Bu tablo, mevcut mevzuat ve uygulamaların yozlaşmayı önlemekte yetersiz kaldığını açıkça göstermektedir. Artık günü kurtaran geçici tedbirlerle değil, köklü ve kararlı adımlarla bu çürümeye “dur” denilmelidir.” dedi.

“ŞEFFAFLIK, HESAP VEREBİLİRLİK VE DÜRÜSTLÜK ESAS ALINMALI”

Ahlaki değerlerin yeniden ihya edilmesi gerektiğini belirten Ramanlı, yargı ve denetim mekanizmalarının bağımsız ve etkin biçimde çalışmasının önemine vurgu yaptı. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve dürüstlüğün esas alınmasının zorunlu olduğuna dikkat çeken Ramanlı, “Devletin, hükümetin ve bir bütün olarak siyaset kurumunun ortak sorumluluğu; bu kirlenmiş alanları temizlemek ve adaletin tesisi için samimi bir irade ortaya koymaktır.” şeklinde konuştu.

“DEVLETİN HARCADIĞI HER 100 LİRANIN 15 LİRASI FAİZ BARONLARINA GİDİYOR”

Kamu borçlarının küresel ölçekte hızla arttığına değinen Ramanlı, IMF’nin yayımladığı son rapora atıfta bulunarak faizli iktisat sisteminin sürdürülemeyeceğini kaydetti. Türkiye’de de kamu borçlarının arttığına değinen Ramanlı, şöyle devam etti: “2025 yılında faiz giderleri 1 trilyon 950 milyar liraya ulaşarak toplam bütçe giderlerinin yüzde 15’ini oluşturmuştur. Yani devletin harcadığı her 100 liranın 15 lirası faize, faiz lobisine, faiz baronlarına gitti/gidiyor. 2026 bütçesinde ise faiz ödemeleri 2 trilyon 741 milyar liraya çıkacak; yine bütçenin yüzde 14,5’i üretim yerine faize ayrılacaktır.”

“VERGİ YÜKÜ SABİT GELİRLİ VATANDAŞIN OMUZUNA YÜKLENİYOR”

Devlet gelirinin önemli kısmının borç faizine harcandığını belirten Ramanlı,  “Vergi yükü sabit gelirli vatandaşın omuzuna yüklenmektedir. Büyük sermaye gruplarına tanınan vergi afları ve ayrıcalıklar, gelir adaletini daha da bozmakta, üretici kesimi zayıflatmaktadır.  Faiz ekonomisinin değil, üretimin ve üretilen değerlerin adaletli paylaşımının esas alındığı bir ekonomik düzenin inşası zorunludur. Borçla değil, üretim ve alın teriyle büyüyen; kaynaklarını faiz lobilerine ödemek yerine yatırım ve istihdamla güçlenen bir Türkiye mümkündür.” ifadelerini kullandı.

“MAHREMİYETİ İHLAL EDEN VE OLUMSUZ İÇERİKLER ENGELLENMELİDİR”

TÜİK’in yayımladığı verilere dayanarak gençlerin yaklaşık yüzde 96’sının sosyal medya kullandığını hatırlatan Ramanlı, yoğun dijital medya kullanımının gençlerde düşünce ve davranış bozukluklarına neden olduğunu belirtti. “Beğeni ve takipçi kazanma arzusu, bazı gençler için hayatın merkezine yerleşmiştir.” diyen Ramanlı, şöyle devam etti: “Ancak kontrolsüz paylaşımlar olumsuz rol modellerin yayılmasına ve kimlik karmaşası, değersizlik hissi, bunalım gibi sorunlara yol açabilmektedir. Gençler ve çocuklar bu konuda en savunmasız gruptur. Sosyal medya tamamen yasaklanamaz; ancak içeriklerin denetlenmesi ve filtrelenmesi gereklidir. Bu nedenle, hâlihazırda ortaokullarda seçmeli ders olarak okutulmaya başlanan medya okuryazarlığı dersleri yaygınlaştırılmalı, mahremiyeti ihlal eden ve olumsuz içerikler engellenmelidir. Toplumun değerlerine uygun içerik üretimi teşvik edilirse, gençler daha bilinçli, üretken ve sağlıklı bireyler olarak yetişecektir.”

“BASİT ANLAŞMAZLIKLARIN DAHİ BOŞANMA GEREKÇESİ OLARAK KABUL GÖRMESİ, AİLE YAPIMIZIN TEMELLERİNİ SARSMAKTADIR”

Son yıllarda aile kurumunun çözülme sürecine girdiği uyarısında bulunan Ramanlı, “Aile mahkemelerinde en basit anlaşmazlıkların dahi boşanma gerekçesi olarak kabul görmesi, aile yapımızın temellerini sarsmaktadır. Modernizmin etkisiyle artan bireyselleşme, dijitalleşme ve konfor alanları, aile içi iletişimi zayıflatmış; sevgi, saygı, güven ve fedakârlık gibi değerleri geri plana itmiştir. Sosyal medyanın etkisiyle en küçük sorunlar dahi eşlerin başvurduğu hukuki süreçlerde bütün mahremiyet ortaya dökülerek geri dönülemez noktalara taşınmaktadır.” dedi.

“ARTAN BOŞANMALARA KARŞI “AİLE ARABULUCULUĞU” DÜZENLEMESİ BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇİRİLMELİ”

Devletin ve toplumun aileyi korumakla görevli olduğunu belirten Ramanlı, son olarak şu ifadeleri kullandı: “Önemli olan ailenin yıkılmasından önce onu korumak ve ihyası için çalışmaktır. Bu bağlamda hükümet; ailenin birliğini, hanelerin saadet ve huzurunu hedefleyen sosyal ve eğitsel politikalar geliştirmeli, artan boşanmalara karşı “aile arabuluculuğu” düzenlemesini bir an önce hayata geçirmelidir.”