Ekrem Tüzün’den Antalya’da Tarihî Vizyon: “Millî Birlik, Türkiye’nin Yeniden Doğuşudur”
Anavatan Partisi, Türkiye’nin siyasal, toplumsal ve ekonomik geleceğine ilişkin vizyonunu Antalya’da düzenlediği “Anavatan’da Millî Birlik ve Güçlü Türkiye” temalı konferansla kamuoyuna taşıdı. Yoğun katılımla gerçekleşen program, yalnızca bir parti toplantısı olmanın ötesine geçerek, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde izlemesi gereken yol haritasına dair kapsamlı değerlendirmelere sahne oldu. Konferansın en dikkat çeken ismi ise Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Ekrem Tüzün oldu.
Konuşmasına Türkiye’nin son yıllarda karşı karşıya kaldığı iç ve dış meydan okumaları hatırlatarak başlayan Ekrem Tüzün, millî birlik kavramının günlük siyasetin dar kalıplarına sığdırılamayacak kadar derin ve tarihsel bir anlam taşıdığını vurguladı. Tüzün, millî birliğin bir söylem ya da geçici bir kampanya olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:“Millî birlik; bir slogan, bir temenni ya da geçici bir siyasi kampanya değildir. Milletiyle barışmış, hukuku güçlendirilmiş, kalkınma iradesi kesintiye uğramayan bir devlet anlayışıdır. Türkiye, tarihinin her kritik döneminde birlik içinde yükselmiş; ayrışmaların ağır maliyetlerini ise acı tecrübelerle ödemiştir.” Bu çerçevede Türkiye’nin yeniden güçlü bir çıkış yakalayabilmesi için toplumsal uzlaşının, adalet duygusunun ve ortak gelecek idealinin güçlendirilmesi gerektiğini dile getiren Tüzün, “yeniden büyük Türkiye” hedefinin ancak bu zeminde inşa edilebileceğini ifade etti.

Konuşmasının devamında Türkiye’nin temel sorun alanlarına değinen Ekrem Tüzün, özellikle ekonomik sürdürülebilirlik, adalet mekanizmalarının güçlendirilmesi, demokratik standartların yükseltilmesi ve üretim–istihdam odaklı yeni bir kalkınma modeli üzerinde durdu. Ekonomik sorunların yalnızca rakamlarla değil, toplumun gündelik hayatına yansıyan etkileriyle ele alınması gerektiğini belirten Tüzün, üretimi ve istihdamı merkeze alan bir yaklaşımın zorunlu olduğuna dikkat çekti. Hukukun üstünlüğü ve adalet duygusunun güçlenmesinin, hem toplumsal barışın hem de ekonomik güven ortamının temel şartı olduğunu ifade eden Tüzün, demokratik standartların yükseltilmesinin Türkiye’nin uluslararası alandaki konumunu da güçlendireceğini söyledi.
Konferansın önemli başlıklarından biri de teşkilat yapılanması oldu. Anavatan Partisi’nin sahadaki gücüne ve teşkilatların rolüne özel vurgu yapan Ekrem Tüzün, siyasetin merkezinin millet olduğunu belirterek şunları söyledi: “Hiçbir siyasi hareket, sahaya dokunmadan, topluma temas etmeden başarı üretemez. Teşkilatlar, milletin nabzını tutan, beklentilerin en hızlı karşılık bulduğu merkezlerdir. Biz; günü kurtaran değil, geleceğe yön veren bir teşkilat aklıyla hareket ediyoruz.” Bu yaklaşımın önümüzdeki dönemde parti çalışmalarının temelini oluşturacağını kaydeden Tüzün, teşkilatların daha dinamik, daha kapsayıcı ve daha kararlı bir yapıya kavuşacağını ifade etti.
Antalya’daki konferans, parti mensuplarının yanı sıra farklı toplumsal kesimlerin de ilgisini çekti. Program kapsamında Türkiye’nin bölgesel rolü, uluslararası politika, gençlerle ilişkiler, toplumun demokrasi talebi ve devlet–millet uyumu gibi başlıklarda kapsamlı değerlendirmeler yapıldı. Özellikle gençliğin beklentileri ve siyasete katılımı konusundaki vurgular, salonda geniş yankı uyandırdı. Program sonrası gerçekleştirilen istişarelerde, Ekrem Tüzün’ün ortaya koyduğu vizyonun parti tabanında güçlü bir moral ve motivasyon oluşturduğu ifade edildi. Katılımcılar, Antalya buluşmasının Anavatan Partisi teşkilatları için yeni bir çalışma döneminin başlangıcı niteliği taşıdığı görüşünde birleşti. Önümüzdeki süreçte sahada daha yaygın, daha planlı ve daha kararlı bir siyasi faaliyet yürütüleceği mesajı verildi.

Antalya konferansı, siyasi çevreler tarafından Türkiye’nin yeni yol haritasına dair güçlü bir irade beyanı olarak değerlendirilirken, Ekrem Tüzün’ün mesajları katılımcıların ortak görüşüyle “millî birlik perspektifinin siyasal hafızada kalıcı bir karşılık bulması” şeklinde yorumlandı. Anavatan Partisi’nin bu vizyonu önümüzdeki dönemde daha geniş kitlelere taşımayı hedeflediği ifade edildi.